Starbucks neden gidersiniz? ☕ Kahve içmeye mi? Cool takılmaya mı? Bir toplantı için mi? Hayır Starbucks bunların hepsi için gidersiniz? Çünkü orada olmanın kattığı mutluluğu bilirsiniz.
Ben kahve içmem ama Starbucks markasını güçlendirecek etkili bir kampanyayı 1 ay evvel başlattı. “Benim Adım Değil/Not My Name”
“Not My Name” kampanyası, Starbucks’ın toplumsal bağları güçlendirme ve pozitif etkileşimleri teşvik etme vizyonuna uygun olarak, kişisel bağlantı kurma ve cesaretlendirmeyi ön plana çıkaran bir kampanya gibi gözüküyor.
Geleneksel olarak, Starbucks baristaları müşterilerinin isimlerini bardaklarına yazarak kişisel bir dokunuş ekler. Ancak bu kampanyada, isimlerin yerini moral verici ve ilham veren mesajlar alıyor.
Bu yenilikçi yaklaşım, bireylerin kendilerini özel ve değerli hissetmelerini sağlamayı amaçlarken, aynı zamanda günlük hayatın yoğun temposu içinde küçük ama anlamlı bir destek sunuyor. Baristalar, müşterilere “You got this” (Bunu başarabilirsin) veya “Believe in yourself” (Kendine inan) gibi motive edici cümleler yazarak, onların gününe pozitif bir dokunuş katıyor.
Buraya kadar çok iyi ancak bu kampanyanın Türkiye’de uygulanmasının tepkileri nasıl olur gerçekten soru işareti. Yani kahve bardağını aldığında yeni tanıştığın kıza götürdüğü kahvenin üstünde *Birlikteliğe İnan* yazarken erkeğin elindeki bardakta da bunu başarabilirsin yazdığında olay başka yerlere çekilip; Ne diyorsun seeeeennn lann….. Gider de gider.
Ancak genele baktığımızda yazılan mesajların içeriği, belirli bir gruba odaklanmak yerine, evrensel bir destek ve dayanışma duygusu yaratmaya yönelik olarak tasarlanmış gibi görünüyor. Starbucks, bu kampanya ile bireyler arasında daha sıcak, samimi ve içten bir etkileşim oluşturmayı hedeflemişki bu kampanyayı uygulayan tüm personellere de gerekli eğitimlerin verilmesini sağlamış.
Peki böyle bir kampanya Türkiye’de başladığında senin bardağına ne yazılsın istersin?