Siz de herkes gibi, gelen gereksiz e-mail’lerden boğuluyor musunuz? Dikkat edin, sizin şirketiniz de bunun suçlularından biri olabilir…
Forrester Research’e göre, geçen yıl, iş yerinde çalışanlara gelen e-mail sayısı; telefonla aramalar, sözlü mesaj postaları ve birebir iletişimlerin toplamından daha fazla.
Kendilerine ulaşan “spam düzeyi”ni takip edenler; pazarlamacılıkta, e-mail kullanımının giderek arttığını fark etmişlerdir. Hiç şüphesiz, etkin kullanıldığında, e-mail; postaya nazaran daha hızlı, ucuz ve interaktif bir pazarlama yolu. Forrester’ın tahminine göre; 2001’de 1,3 milyar $ olan e-mail pazarlamacılığı harcamaları, 2006’da 6,8 milyar $’a yükselecek. Jupiter Media Metrix’in tahmini ise, büyümenin daha da fazla olacağı yönünde: 2001’de 1 milyar $ iken, 2006’da 9,4 milyar $ olacak.
Üzücü çelişki ise; e-mail pazarlamacılığı büyüdükçe, etkinliğinin azalmasıdır. Yine Forrester’a göre, e-mail promosyonlarını okuyan North American çevrimiçi kullanıcılarının sayısı, bugün, 2000 yılındakine oranla %47 daha düşüktür. Bu kullanıcıların %55’i, e-mail reklâmlarını okumadan iptal ettiklerini söylemişlerdir ki; bu değer, 2000’de, %31’di.
E-mail pazarlamacılığındaki düşüşün sebebi, yıllık ticari e-mail sayısının olağanüstü yükselişidir. Jupiter’in açıklamasına göre; pazarlamayla ilgili e-mail’lerin ortalaması, 2000’de, kişi başına 1.132 iken, 2001’de 1.486’ya yükselmiştir. Jupiter’in tahmini, 2006’da, kişi başına ortalama 3.846 pazarlama mesajı düşeceği yönünde.
Yine Jupiter’e göre; problemin büyük kısmı, insanlara ulaşan ticari e-mail mesajlarının %40’ının spam olmasıdır. Fakat tek problem spam değildir. Tüketicinin izni dâhilinde gönderilen e-mail’ler de, gerektiği gibi kontrol edilmediği takdirde, e-mail yorgunluğuna sebep olabilir.
E-mail, müthiş bir pazarlama aracı olabilir; ancak, istenmeyen ticari mesajların sel gibi artışı, e-mail’in etkinliğini sarsmaktadır. En iyi tarafı, kötü tasarlanmış e-mail’in, tüketici tarafından önemsenmemesidir. En kötüsü de, hem müşteri, hem de satış kaybetmenize yol açabilmesidir.
E-mail pazarlamacılığı çabalarınızın başarıya ulaşması için birkaç önemli ilke:
1. Müşterilerin, tercih ettiklerini bilmeleri konusunda emin olmalarını sağlayın:
Bazen, müşteriler, spam ve izinli e-mail’leri birbirinden ayırt edemiyorlar; çünkü tercih ettiklerini, listeye eklemeyi unutuyorlar. Uzun kayıt formunun sonundaki izni gizlemeyin ve bunu, kontrol işareti koyma hatası gibi işleme konusunda dikkatli olun. Önemli şirketler, devamlı iletişim imzalamadan önce; müşterilerinin ilgilerini doğrulamak için, ikinci bir e-mail göndermeyi tercih ediyorlar.
2. Elde etmek için değil, elde tutmak için e-mail kullanın:
Kiralanmış e-mail listeleriyle müşteri kazanmak; onları, banner (manşet reklâmlar) veya normal posta yoluyla kazanmaktan hem daha pahalı, hem de daha az etkilidir. Buna karşılık, müşterileri elde tutmak için e-mail kullanmak; baskı, postalama ya da liste kiralama ücretleri gerektirmediğinden ve ayrıca; müşterileri, yeni ürünler veya promosyonlardan haberdar olmaları konusunda teşvik ettiğinden, harika bir yoldur. Örneğin, İnternet yoluyla video kiralayan ya da satın alan müşteriler, yeni gösterime girenler konusunda haberdar olmak için kaydolabilirler. E-mail, marka tanınırlığını artırarak, müşterilerle yakın ilişki kurulmasını sağladığı gibi; onları, yeni ürünler satın alma konusunda da gayretlendirir.
3. Mesajları en ince ayrıntısına kadar test edin:
Pazarlamacıların, e-mail’in etkinliğini artırmak için kullanabilecekleri en önemli teknik, test etmektir. Postayı test etmek ile kıyaslandığında; sizin tirajınızın tanıtıcı bir örneği olan e-mail mesajlarını kontrol etmek, daha ucuz ve hızlıdır. İçeriği, teslim zamanını, tanıtımı, teklifleri/kuponları ya da yerleşimi test edebilirsiniz. Dahası, teknolojinin interaktif doğası sayesinde; test sonuçlarını, postaya nazaran, e-mail’le daha çabuk alırsınız.
4. Çok sık e-mail göndermeyin:
Müşteriler genellikle; günlük mesajların, gelen kutularını tıka basa doldurmasını istemezler. Yüksek frekanslı e-mail’ler, zamana duyarlı bilgi olarak (stok fiyatı alarmları ya da hava yollarındaki bilet fiyatlarının değişmesi gibi), dikkatlice saklanabilirler. Forrester’a göre; neredeyse tüm müşterilerin yarısı, almak için seçtikleri ürünlerin sahibi olan şirketten, haftalık e-mail promosyonu istemektedir; oysa %39’u, aylık e-mail istemektedir. Buradan çıkarılacak ders; müşterilere, ne sıklıkta e-mail almak istediklerini – günlük, haftalık, aylık ya da belki de sadece, onların ilgi alanlarına uyan yeni bir bilgi mevcut olduğu zaman – seçme fırsatı sunmak gerektiğidir.
5. Spam muamelesi görmemek için büyük ISP (Internet Service Provider – İnternet Servisi Sağlayıcı)’lerle çalışın:
Çoğu zaman, müşterilerinin postalarını eleyen büyük ISP’ler, yasal olarak edinilen e-mail’lerle, spam’leri ayırt edememektedir. Bu durumda; pazarlama mesajları, otomatik olarak, kabaca çöp oldukları, alıcının posta klasörleri yığınına gönderilmektedir. E-mail promosyonlarınızın; müşterilerinizin çöp kutları yerine, gelen kutularına ulaştığından emin olmak için, ISP personeliyle birlikte çalışın.
E-mail, bir pazarlama aracı olarak daha da önem kazanacaktır; fakat yalnızca, kullanıcılarının, ne zaman ve ne şekilde e-mail almak istediğini bilen şirketler için…